DOLAR 39,8862 0.29%
EURO 46,7799 0.14%
ALTIN 4.215,85-0,93
BITCOIN 4267202-0.5833%
İstanbul
31°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Bursa Uludağ Üniversitesi’nde İktisat ve Felsefe Üzerine Derinlemesine Söyleşi

Bursa Uludağ Üniversitesi’nde İktisat ve Felsefe Üzerine Derinlemesine Söyleşi

ABONE OL
28/02/2025 21:13
Bursa Uludağ Üniversitesi’nde İktisat ve Felsefe Üzerine Derinlemesine Söyleşi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa Uludağ Üniversitesi’nde İktisat ve Felsefe Üzerine Söyleşi

Bursa Uludağ Üniversitesi'nde İktisat ve Felsefe Üzerine Söyleşi

BURSA (İGFA) – Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Becermen’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşide, iktisat ve felsefe arasındaki ilişkinin derinlemesine incelendiği bir ortam oluşturuldu. Konuk konuşmacı Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, 1990’lı yıllardan itibaren iktisat ve felsefe kavramlarının bir araya gelmeye başladığını vurguladı. İktisat kavramının tarihsel bağlamına değinen Prof. Dr. Yılmaz, bu kavramın 200-250 yıl kadar öncesine dayandığını belirtti ve “İktisat, sanayi kapitalizmi ile oldukça ilişkilidir” dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, 18. yüzyılın son çeyreğinde İngiltere’de meydana gelen sanayi devriminin önemine de dikkat çekti. Bu döneme kadar geçimlik bir ekonominin hâkim olduğunu ifade eden Yılmaz, “Sanayi, insan hayatında dönüştürücü bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Seri üretim, günlük üretimin çok ötesine geçerek mümkün hale geliyor” şeklinde konuştu.

İktisadi kavramların, emek, sermaye ve toprak gibi unsurların kökenine inen Prof. Yılmaz, bu kavramların sanayi devrimiyle birlikte şekillendiğini açıkladı. “Emeğin ortaya çıkması sanayi devrimiyle mümkündür. Yüksek refah düzeyi, ekonomik anlamda dokunulabilir bir dünya yaratır. Geleneksel dünyada, Çinlilerle Amerikalılar arasında iktisadi anlamda büyük bir fark bulunmamaktaydı. Adam Smith, ‘Ulusların Zenginliği’ adlı eserini kaleme alarak, zenginliğin kaynağının üretim olduğunu ortaya koyar” dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, sanayi devriminin ardından iktisatta yaşanan tartışmalara da değinerek, “Marx’tan önce, sanayi devrimiyle birlikte 14-16 saat çalışan bireyler, hapishane düzeninde makinelerle mücadele ederken, Marx’tan sonra yüksek refah üretildiği, fakat bunun bir kesimin elinde yoğunlaştığı ve çoğunluğun geçimlik bir pay aldığı vurgusu ortaya çıkıyor” ifadesini kullandı.

Bursa Uludağ Üniversitesi'nde İktisat ve Felsefe Üzerine Derinlemesine Söyleşi

“Emek-değer teorisi, iktisadi değerin birim emekle belirlendiğini savunur fakat bu teori, fiyat sorununu çözememektedir. Sonrasında fayda-değer teorisi ortaya çıkmakta; burada tüketici belirleyici olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, Marx’ın terminolojisini geçersiz kılmakta ve onu sosyologların eline bırakmaktadır. İktisat, bu noktada heterodoks eğilimlerin eline geçerken, doğa bilimlerine benzer bir bilim olma yolunda ilerlemektedir. Marjinal fayda ile fiyatlar açıklanabilmekte ve ana akım iktisat, tüketici davranışlarındaki rasyonellikten hareketle, rasyonel bireylerin çıkar maksimizasyonu peşinde koştuğu bir dünyada, en yüksek refahı ürettiği iddiasında bulunmaktadır” dedi.

Prof. Dr. Yılmaz, itirazcı fakat zayıf bir gelenek olarak tanımladığı yaklaşımın, tüketicinin rasyonel olmadığına dayanarak gösterişçi tüketimi ele aldığını ve insanların ait oldukları statü veya sınıfın davranış kalıplarına uyma gereği duyduğunu ifade etti. “Alt katmanlar, üst katmanları gözlemler, üst katmanlar da birbirlerine bakar. Bu durumda davranış rasyonel değildir; fakat statü sahibi olmanın getirdiği bir eğilim söz konusudur” şeklinde belirtti.

Radikal politik iktisatçılar ise, kapitalizmin yüksek refah ürettiğini ancak adaletsiz bir dağılım gerçekleştirdiğini ve çevreye zarar verdiğini öne sürerek, devlet müdahalesiyle düzenleme talep ettiklerini dile getirdi.

Bursa Uludağ Üniversitesi'nde İktisat ve Felsefe Üzerine Derinlemesine Söyleşi

Prof. Dr. Yılmaz, iktisatçıların bilim olma çabası içinde kendilerini felsefeyle ilişkilendirmemeye çalıştıklarını belirterek, “1970’li yıllarda felsefe demekten çok iktisat metodolojisi ifadesini kullanıyorlardı. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren iktisat felsefesi tanımlaması gündeme gelmiştir” dedi.

Söyleşinin sonunda, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’a, Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin “Kır Çiçekleri Okusun Diye” sosyal sorumluluk projesine bağışta bulunulması nedeniyle bir sertifika ve bir tabak hediye edildi.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r